aalborg'dan çıkışımız biraz sorunlu oldu. vize konusunda huysuzluk ettiler biraz bekledik... neyse sonunda çok şükür halloldu. tabii bilmiyorum nedendir tamamen psikolojik ve tamamen önyargıdan mıdır, yabancı yani gayrimüslim bir ülkede karşılaştığım her bir olumsuz tavrı başörtüme ve müslümanlığımıza veriyoruz. hemen altında müslüman kimliğimizden dolayı olabileceğini düşünüyoruz. i am muslim don't panic :)
paris'te indiğimiz havaallanı biraz şehrin dışında olduğu için kalacağımız yere gelene kadar acaba biz başka bir yere mi geldik, paris paris dedikleri yer burasıymı olduk, hatta bugün Paris Camiine de giderken, metro ve tren hattnı gördükten sonra avrupa'da olduğuma dair çok ciddi şüphelere büründüm. fransızlarn çok fazla sarı olmadıklarını kuzey ülkeri kadar sarı ırkın hakim olmadığını biliyordum ama bu kadar afrika ve arap ve diğer yabancı kökenlerin çok olduğunu tahmin etmezdim. zannımca yabancılar fransız nufusundan daha fazla :)
şehre ilk girdiğimizde bana istanbulu hatırlattı, gelişme ekli ve yapısal olarak tıpkı istanbul gibi, danimarka'da gördüğüm o düzenli, sessiz, tek katlı kiremit evlerin yerleri burada tıpkı istanbul gibi betonlar bürümüş şehrin çevresine paris dense de paris olmadığı en azından hani o filmlerde gördüğümüz kitaplarda okuduğumuz paris olmadığı aşikardı. tıpkı kartala ya da beylikduzune istanbul denmesi gibi...türkiyede gördüğüm mağazalarınmarkaların çoğu burada da vardı, danimarka da bu kadar benzerlik bulamamıştım. bizim fransız ekolunden daha çok etkilendiğimiz kesin.